Ankara, 8 Mayıs 2025 – Ankara’nın siyasi gündemi, AK Parti Ankara Milletvekili Osman Gökçek’in, Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) Mezarlıklar Daire Başkanlığı’nın 159 milyon TL’lik ihalesiyle ilgili ortaya attığı usulsüzlük iddialarıyla bir kez daha ısındı. Gökçek’in, 45 milyon karton bardak ve 2 milyon çöp poşetinin akıbetini sorguladığı basın toplantısı, hem kamuoyunda hem de sosyal medyada geniş yankı buldu. ABB ise iddiaları “iftira” olarak nitelendirerek sert bir yanıt verdi. Çayyolu sakinleri, bu tartışmanın detaylarını ve bölgeye olası yansımalarını merak ediyor.
Osman Gökçek’in İddiaları Neler?
TBMM’de 7 Mayıs 2025’te düzenlenen basın toplantısında Osman Gökçek, ABB’nin 159 milyon TL’lik ihalesinde ciddi usulsüzlükler olduğunu iddia etti. İhale kapsamında:
45 milyon karton bardak (15 bin koli, her kolide 3 bin bardak) alındığı belirtiliyor. Gökçek, bu miktarın Ankara’da cenaze hizmetleri için 41 yıl yeteceğini ve bardakların 25 TIR’lık bir hacme sahip olduğunu vurguladı. Ancak bardakların nerede olduğu, nasıl kullanıldığı ya da depolanıp depolanmadığı bilinmiyor.
2 milyon çöp poşeti (200 ton, 10 TIR hacminde) satın alındığı ifade edildi. Bu poşetlerin yalnızca mezarlıklarda kullanılması planlanmış, ancak Gökçek’e göre bu ürünlerin de izi sürülemiyor.
Gökçek, “Bu bardaklar ve poşetler nerede? Teslim alındıysa hangi depoda, alınmadıysa 159 milyon TL kime gitti?” sorularını yönelterek, ihalenin şeffaf olmadığını savundu. Ayrıca, ihaleyi alan Beta Global adlı firmanın bir yıl önce kurulduğunu, başka kamu ihalesi almadığını ve ihaleden kısa süre önce el değiştirdiğini iddia ederek, firmanın güvenilirliğine şüphe düşürdü. Gökçek, elindeki belgeleri savcılığa teslim edeceğini ve suç duyurusunda bulunacağını duyurdu.
ABB’den Yanıt: “İftira Siyaseti”
Ankara Büyükşehir Belediyesi, iddialara hızlı ve sert bir yanıt verdi. Resmi bir yazılı açıklama yapan ABB, Gökçek’in açıklamalarını “iftira siyaseti” olarak nitelendirdi ve şu ifadeleri kullandı: “Yıllarca kamu kaynaklarını kendi çevresine aktaranlar, şimdi utanmaz bir yüzsüzlükle iftira atıyor. Elinde delil olan savcılığa gitsin. Hırsıza hırsız olduğunu unutturmayacağız.” Belediye, ihaleyle ilgili detaylı bir savunma henüz paylaşmadı, ancak geçmişte Mansur Yavaş yönetiminin şeffaflık ve hesap verebilirlik vurgusu yaptığı biliniyor.
Çayyolu’nda Yankılar
Çayyolu sakinleri, bu tartışmayı yakından takip ediyor. Bölgedeki birçok kişi, belediye hizmetlerinin kalitesi ve kaynakların doğru kullanımı konusunda hassas. ABB’nin Çayyolu’nda yürüttüğü altyapı, yeşil alan düzenlemeleri ve sosyal hizmet projeleri, genellikle olumlu karşılanırken, bu tür iddialar güven tartışmalarını yeniden alevlendiriyor. Yerel bir kafe sahibi Ayşe Yılmaz, “Belediyenin hizmetlerinden memnunuz, ama böyle iddialar duyunca insan merak ediyor. Gerçekten bu kadar bardak alınmış mı, nereye gitmiş?” derken, emekli öğretmen Mehmet Kaya, “Siyasi çekişmeler her zaman olur, ama işin ucunda kamu parası varsa, şeffaf bir soruşturma şart” yorumunu yaptı.
Tartışmanın Arka Planı
Bu polemik, ABB ile Gökçek ailesi arasındaki uzun süredir devam eden çekişmenin yeni bir bölümü olarak görülüyor. Melih Gökçek’in 1994-2017 yılları arasındaki belediye başkanlığı döneminde de usulsüzlük iddiaları sıkça gündeme gelmişti. ABB, 2022 yılında Melih Gökçek hakkında 950 milyon TL’lik ithal bitki alımı usulsüzlüğü nedeniyle suç duyurusunda bulunmuş, 2020’de ise teleskopik döner loader alımlarında 7 milyon avroluk usulsüzlük iddiası tartışılmıştı. Osman Gökçek’in iddiaları, bu geçmiş tartışmaların gölgesinde değerlendiriliyor.
Sosyal Medyada Gündem
X platformunda, Gökçek’in “Mansur Yavaş’ın 159 milyon TL’lik vurgununu ifşa ettik” paylaşımları binlerce etkileşim aldı. Bazı kullanıcılar iddiaları desteklerken, diğerleri Gökçek’in geçmişteki yönetimle bağlantılı sicilini hatırlatarak iddialara temkinli yaklaştı. Çayyolu’ndan da bazı kullanıcılar, “Belediye bu iddialara net bir yanıt vermeli” ve “Kamu kaynakları şeffaf olmalı” gibi yorumlarla tartışmaya katıldı.
Ne Olacak?
Osman Gökçek’in savcılığa suç duyurusunda bulunması bekleniyor. ABB’nin ise ihaleyle ilgili detaylı bir açıklama yapıp yapmayacağı veya belgeleri kamuoyuyla paylaşıp paylaşmayacağı merak konusu. Savcılığın konuya ilişkin bir soruşturma başlatması halinde, iddiaların doğruluğu ve ihalenin detayları daha net ortaya çıkabilir. Çayyolu sakinleri, bu sürecin belediye hizmetlerine ve yerel yönetimin güvenilirliğine etkisini yakından izleyecek.
Çayyolu Haber Bülteni olarak, gelişmeleri tarafsız bir şekilde takip etmeye devam edeceğiz. Görüş ve önerilerinizi bizimle paylaşabilirsiniz!
Osman Gökçek’in ortaya attığı 159 milyon TL’lik bardak ihalesi iddiası gerçekten düşündürücü. 45 milyon karton bardak ve 2 milyon çöp poşeti alımı, mezarlık hizmetleri için oldukça yüksek bir rakam gibi görünüyor. Bu kadar büyük bir alımın detayları kamuoyuyla şeffaf bir şekilde paylaşılmalı. Belediye, bu konuda net bir açıklama yaparak halkın güvenini sağlamalıdır.
Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin sosyal hizmetlerdeki başarısı ortada. Mezarlık hizmetleri için yapılan alımlar, ihtiyaç doğrultusunda planlanmış olabilir. Osman Gökçek’in iddiaları, siyasi bir hamle gibi duruyor. Belediye, geçmişte olduğu gibi bu konuda da şeffaf davranacaktır. Halk olarak, hizmetlerin devamlılığı ve kalitesi bizim için öncelikli olmalı.
Osman Gökçek’in iddiaları, belediyenin şeffaflık ve hesap verebilirlik konusundaki taahhütlerini sorgulatıyor. Eğer bu ihalede usulsüzlük varsa, sorumluların hesap vermesi gerekir. Ankara halkı, kamu kaynaklarının doğru ve verimli kullanıldığını görmek istiyor.”